15 Mayıs 2017 Pazartesi

Çalınan Baharlara

Uzun zaman oldu. Yaşamdan bir şeyler yazmaya çalışıyorum belki okumuşsunuzdur. Ha bunca zaman hiç mi bi'şey olmadıda yazmadın demeyin. Tabiki de oldu. Yine küçük kızlarımız evlendirildi, kadınlar öldürüldü, işsizlik arttı, açlık sınırı kendi ile yarışıyor, ormanlar yandı yerine güzel oteller yapıldı, hayvanlar öldürüldü bizim için ayakkabı çanta vs oldu yetmedi dolduruldu donduruldu odamıza süs oldu daha uzatabilirimde yapmayacağım. Ben bu gece gençlerimizden bahsedeceğim.
Gençlerimiz derken bende onlardan biriyim, bir pıtırcık. Her  birimiz bir gönülde sultan olmayı istemiş ilgi manyaklarıyız nasılsa! Sevmek ve emin olamadığımız sevilmek bizim de hakkımız. Köpek gibi sevmeli bizi, kaşı gözü oynamasın, iyi görünsün, ihyitaçlarımızı gidersin; fiziksel, sosyal, cinsel, ekonomik vs. Aitlik hissettiğimiz bedende bizde ilk baharları yaşamak istiyoruz. Coşsun hormonlar hayde daaa daha horon tepcez. Derken tepemedik ya la. Kalbimiz kurudu, sabah mesaj attı akşam niye atmadı, gideceği yer için yok izin almadı, etek giymiş hemde mini pis karı, hediyem nerde 3. ayımız bugün, yine unuttu hain herif ... Bütün baharlar sağa sola kaçışmışlar. Hayat hep bize kötü ah bu hayat bir bize kötü.Bencilde değiliz ki anlamıyorum neden bi çiçek açamıyor kalbimizde sanki hepsinde gözümüz. İki üç parça şey istediğimiz, gözüne batıyor milletin. Yine kaktüslere kaldık. Dikenler aortumu deldi geçti. Ne kirli, temiz kan dolaşımı kaldı ne de dolaşımda bir oksijen. Papatyalar ve güller mevsim değiştirdi kış çiçekleri artık onlar. Çünkü iyilik dediğin, aşk dediğin her şeye gücü yetendir. Değil mi? Herkesin kalbi kötüydü, biz iyiydik o insanların içinde. O insanlar! Her şeye rağmen sevmedik mi kötü kalpli kimseleri, kötü huylu birilerini. O kalbi sevmek bizi de mi kötü yaptı yoksa sırf iki üç değişsin istedim diye hemde öyle mi? Esas maharet kötülüklere  rağmen sevmek değil miydi arkadaş ona rağman affetmek diyen kimdi çıksın ortaya, valla dövmicem sadece pis konuşcam.
 Azcık bahar istedik. Dileğimiz açık değildi heralde hep sonbahara kaldık. Yanlış yaptık işin ucunda hep biz istedik, kendimize istedik. Sandık ki mecnun olduk çölleri aştık, ferhat olduk dağları deldik. Geldik yolun yarısına. Gördük ki aştığımız çöl değil kumsal, deldiğimiz dağ değil toprak. İstedik hep istedik; sevgi sözcükleri istedik, ilginin yanı sıra. Son dizelerinde bir iki kelime uyumu olan mısralar dizildi önümüze ki sanırsın sakız falı.Ülkedeki edebiyatın ölmesine bu kadar üzülmezdim zaten o satırları okumasam, öncesinde hala yaşıyor üstad duyguları derdim. Malafat olmuş duygular sazdan saza geziyorda, bir anlam ifade etmiyor işte ozanlara yazık. Kaktüsteki kinayenin anlaşılmamasına yazık. Yazık ulan bütün sevenlere, kendi kötü kalbinde yaşayanları yaşattıkları için, bunu da adam eder miyim acaba dedikleri için. Yazık tarihten ders alan edebiyattan alamayanlar için. En çok da baharları çalınanlara yazık. Zenginin kalbini doyurup baharsız kaldıkları için.

Kafiye düşkünlüğüne devam, Mehmet Akif gibi anlamlar tarihte kalsın!

Hiç yorum yok: